Köyümüzün saz şairi, büyük aşığı, medarı iftiharımız Aşık Mevlüt SEFİLİ ile kendisini daha çırak gören ama sitemizin ve köyümüzün güçlü şairi İsmail Çelik’i bir atışmada karşı karşıya getirdik.
Bu atışmayı bize ulaştıran ve gerçektende bunun için emek sarfeden şair İsmail abimize teşekkür ediyoruz.
Aldı İSMAİL;
Bu kahvede sazı gördüğüm zaman
Şiirler dökülür dilin içinden
Ben kendi kendimi şair sanarken
Ne şairler çıktı elin içinden
Aşık SEFİLİ;
Huraf sözlere sakın aldanma
Medet umulur mu falın içinden
Kabe?ye gitmeye ben can atarim
Mevlam çıkarmasın yolun içinden
Aldı İSMAİL;
İmtihan oluruz koca cihanda
Eceli bekleriz bizler her anda
Mahşer meydanında ulu divanda
Müminler seçilir kulun içinden
Aşık SEFİLİ;
Gün gelir ki bu hesaba bakılır
Cinli canlı yer altına sokulur
Zaman dolar dağlar taşlar yıkılır
Gör bak ki neler var yelin içinden
Aldı İSMAİL;
Gözlerime kara toprak dolanda
Karıncalar saçlarımı yolanda
Bin bir ayak bir araya gelende
Yeni bir hal başlar halın icinden
Aşık SEFİLİ;
Günden güne gözlerini yaşlarsın
Sebep ne ki sen günaha balarsın
Utanmadan vücudunu haşlarsın
Günah sevap çıkar felin içinden
Aldı İSMAİL;
Kefensiz kalkarsın yoktur elbisen
İçinde endişe gam dolu tasan
Eğer menziline ulaşamazsan
Çıkamazsın kalma kalın içinden
Aşık SEFİLİ;
Çağım geçti kurumakta pınarım
Ömür biter ben aslıma dönerim
Yıllar boyu aşk oduna yanarım
Sade feryat çıkar külün içinde
Aldı İSMAİL;
EY İsmail kollarına girerler
İyneden ipliye hesap sorarlar
Kılı kırka böler kırka yararlar
Ne manalar çıkar kılın içinden
Aşık SEFİLİ;
Sefili der baş köşede oturur
Yavaş yavaş günlerini bitirir
Seni bu dünyadan siler götürür
Nice insan devreylemiş yılın içinden
aşık sefili / ismail çelik