Köyümüzde kullanılan farklı kelimeleri derlemeye çalıştık. İki yıllık bir çalışmanın ürünü olan bu sözlük, günümüzde veya geçmişte kullanılan birçok sözcüğü ihtiva etmektedir. Bu sözlük başka yörelerde hiç kullanılmayan ya da yörelere ait ağız yapısından dolayı küçük farklılıklar arz eden kelimelerden oluşmuştur. Kelimeleri hazırlarken doğu şehirlerinin birçoğunda kullanılan Arapçadaki “ﺥ” harfinin Türk alfabesinde olmamasından dolayı, içinde bu sesin geçtiği sözcüklerde onun yerine “ḫ” karakterini kullanmayı uygun gördük. Mesela “maḫat” sözcüğünü ne “mahat” ne de “makat” şeklinde yazmak, köyümüzdeki anlamı tam olarak vermeyecektir.

Ayrıca bu site bir paylaşım platformu olduğu için bizim unuttuğumuz yada anlamını farklı olarak ifade ettiğimiz kelimeleri, sayfa sonundaki mesaj bölümünde hatırlatırsanız sonuçta sizlerin de katkısıyla güzel bir çalışma ve hizmet meydana çıkmış olacaktır.

Bununla beraber, Türkçede var olup da köyümüzde kullanımdan dolayı değişikliğe uğramış kelimelere ( yarenlik- yarannuḫ vs.) yer vermedik.Bu sebeple bulduğunuz yeni kelimelerde bu kurala dikkat ederseniz memnun oluruz.

Ayrıca hazırlanmış olan kelimelerin iyice tartışılması için sözlük çalışmamızı harf harf yayınlamayı düşünüyoruz. Bunu da anlayışla karşılayacağınızı umuyorum.

Selam ve muhabbetle…

KelimeAnlamı
AbaAmcanın karısı,yenge
AfatlamakAğır ve rahatsız edici bir şekilde kötü kokmak
AgusTarlayı sürerken çiftin ya da sabanın her gidiş gelişte açtığı küçük kanal
AḫbunHayvan gübresi
AḫbunluḫHayvan gübrelerinin yığıldığı çevresi yarı kapalı alan.
AjneneKurbağa yumurtalarından yeni çıkmış yavrular,iribaş.
AlaçuḫGenellikle sadece üstü kapalı kır kulübesi.
AlafKışın hayvanlara verilmek üzere kurutulmuş ot.
Ander(termaş)Söylenmesi istenmeyen bir kelimeyi ifade etmek için kullanılan bir zamir.
AnuḫYemek yaparken soğanın yakılmasıyla yapılan sos.
ArḫaçDışarıda, ağılda geceleyen davarların yanında kalan çobanın kulübesi.
AyakçaKayak yapmak için kullanılan, ucu eğri, ayakkabıya tam oturacak şekilde tasarlanmış demir kayak aracı.
Ba hoÖküzleri durdurmak veya döndürmek için kullanılan bir ünlem.
BacaToprak dam.
BandaAhlat, yaban armudu
BastikDeğneklerle oynanan bir çocuk oyunu.
BayaḫtanAz önce, demin. “Bayaḫtan baḫtım yoğudi.”
BeduraKova
Beleyin“Bu tarafa doğru” anlamında kullanılan bir yön zarfı. “Beleyin gel, beleyin…”
BıjikÇocuk dilinde koyun ya da kuzu.
BıliKağnılarda mazinin tekerlekten çıkmasını önlemek için ikisinin kesiştiği noktaya takılan küçük ağaç parçası.
BibiHala
Biji bijiKoyun ya da kuzuları çağırmak için kullanılan bir ünlem.
BilbikBez bebek
BilliBataklık göllerde yetişen kamıştan yapılan, ilkel bir müzik aleti. Sipsi.
BişiYağda kızartılarak hazırlanan bir tür ekmek çeşidi
BoğuzliÇok fazla yiyen, obur
BuzaldamÖzellikle buzağı ve kuzu gibi küçük hayvanların kapatıldığı küçük bölme.
BügelekBüyükçe bir sinek ve bu sineğin büyükbaş hayvanları sokmasıyla hayvanların kuyruklarını dikerek koşmaları
Caca(çeş) Özellikle sebzelerin ya da farklı bitkisel yiyeceklerin posası.
Cağ1.Yöresel kebap kesiminde kullanılan ince şiş 2. Örgü şişi.
CalaMısırın sadece yapraklarının bulunduğu ağaçsı kısım.
Callam cullamBir şeyin bütün parçalarının düzensiz bir şekilde sallanması veya sürüklenmesi.
CamBüyükbaş hayvanları ahırda bağlamak için tasarlanmış, “U” şeklinde kıvrılmış bir ağacın bir ucundaki halkalı ipin diğer uca geçirilmesiyle oluşturulmuş düzenek.
CannatmakSabit duran bir varlığı hareket ettirmek, harekete geçirmek.
Cat (Cadi)Mısır ekmeği
CaziKurnaz ve cilveli kadın.
Cecik atmakEt gibi yiyeceklerin sıcakta kalması sonucu üzerinde biriken sinek yumurtaları.
CecimYöresel olarak elde dokunan bir kilim.
Cegen etmekBelli bir düzen içinde bulunan varlıkları içinden çıkılmaz ve düzeltilemez hale getirmek. Çiğnemek.
CendekLeş
CezikAğaçtan yapılan kaplarda kulpu takmak için yine ağaçtan yapılmış, vidaya benzer bir alet.
CıbılÇıplak
CıcıḫSüsleme
CığızMızıkçı
CılgaKarasabandan sonra icat edilmiş önünde tekerleği olan metal bir saban türü.
CımbılDaha çok “kısa” anlamında kullanılmasına rağmen “küçük” anlamına da gelen bir sıfat.
Cıngıli başTahteravalli
Cınik(cınbılik) Çok küçük
CırbağaÇocuklara kızınca söylenen bir yaramazlık ifadesi
CırbıtGözdeki çapak
CırımcıllikParam parça.
Cırıp1. Özellikle bir şeyi izlemek için açılmış küçük delik. 2. Kapının hafif aralanmasıyla oluşan açıklık.
Cırtik atmakKüçük hayvanların aniden fırlayıp koşmaları.
Ciddi beÇocuk dilinde bir çeşit körebe.
Cil1.Bataklık göllerinde yetişen,yük hayvanlarına semer ve bir çeşit yastık yapımında kullanılan,yumuşak bir bitki. 2. Kök 3. Kılcal damar
CinikHububat ürünlerinde kullanıln bir tür ölçü aleti
CipÇok anlamında kullanılan bir zarf. “Cip lüzümsüz gonuşersin ki!”
CirçekAğıl gibi yarı kapalı yerler için kullanılan, ince sırıklarla yapılmış portatif çit parçası.
CivlemekÖzellikle çocuklar için acıyla bağırmak.
Cocİçinden sürekli olarak su akan ya da kaynağı kendi içinde olan çayırlık.
CulKüçük tuvalet.
CumcoruḫSırılsıklam
Cü cü cüTavukları çağırmak içi kullanılan bir ünlem.
CücükCivciv
Cülenkİki mısırın birbirine bağlı hali.
KelimeAnlamı
ÇaḫırdaḫKoyunların kuyruklarının büyük olmasından dolayı,dışkılarının kuyruk altında bulunan yünlere yapışması sonucu oluşmuş, küçüklü büyüklü çakıl taşı şeklinde kuru dışkı.
Çebiçİki ya da üç yaşlık doğurmamış keçi.
ÇeçBitkisel yiyeceklerin posası.
ÇeçenYere çakılan yaklaşık 1 metre yükseklikte bir değneğin üzerine konan 15-20 cm uzunluğundaki bir ağaca, başka bir değnekle vurup olabildiğince uzağa atmak mantığına dayanan bir takım oyunu.
ÇelikÇeçen ya da benzer oyunlarda sopayla vurmak için oluşturulan, yaklaşık 15-20 cm uzunluğundaki küçük ağaç parçası.
Çelmek(çemlek) Küçük kova
ÇemberliTereyağı koymak için yapılmış silindir şeklindeki ağaç kap.
ÇeperÇit
ÇepikÖzellikle elde taşımak için yapılmış küçük sepet.
ÇılbırDoğranmış ekmeklerin üzerine sulu patates yemeğinin dökülmesiyle hazırlanan bir yemek.
ÇırtıÇam ağaçlarının fazla olmadığı yerlerde yetişen,kısa iğne yapraklı yere yapışık gibi duran, bodur ağaççık.
ÇiftTarla sürmekte kullanılan, ucu demirden yapılmış ağaç saban.
ÇigEkşimiş sütün üzerindeki kaymak.
ÇigelekDağ çileği
Çigirmekİğrenmek, sürekli olan bir şeyden nefret edecek kadar bıkmak.
ÇigitÇekirdek
ÇileHalka halinde sarılmış iplik tomarı.
ÇinçavatBir şeye sahip olma konusunda bencillik yapan kişi. Doyumsuz ve görgüsüz.
ÇisstDavarları uyarmak için kullanılan bir ünlem.
ÇişganÖzellikle tarla kenarlarına, tarlayı su baskınından korumak ve içeri girme ihtimali bulunan hayvanları engellemek için dikilen, iri dikenleri olan bodur ağaç.
ÇoEşek,at gibi hayvanları yürütmek için kullanılan bir ünlem.
ÇorBeddua içerikli bir kelime, ( zıkkım ) ” Seni çor yiyesiiin!”
ÇünüpeSünepe
Dada(Dadak) Çocuk dilinde yemek.
DadaşAğabey
DamDavar kapatılan ahır.
DamciDamla
Dana burnuKuzu göbeği mantarı.
DavunVerem
DegirmiYuvarlak
DeḫilBakkallarda, dükkan sahibi ile müşterinin bulunduğu alanı birbirinden ayıran masa yada bu bölümleri bağlayan, yatay açılıp kapanan kapı.
DelgiÖzellikle ağaç işlerinde delik açmak için kullanılan bir alet.
Deli badbadYenildiği zaman sarhoş edip tuhaf şeyler söylettiği bilinen bir bitkinin kökü.
DesterHamur ya da ekmeklerin üzerine kapatmak için kullanılan bez.
DığaÇocukları azarlamak için kullanılan bir ünlem.
Dınaz etmekBir insanla dalga geçmek, küçümsemek.Kinayeli laf sokuşturmak.
DızdızBasit bir olayda hemen ağlayan.
DızikYaban arısı
DibŞeker pancarı.
DidikKanatlı hayvanlarda gaga.
Diya“İşte” ya da “aha” anlamında bir söz. “Diya orada, navulacaḫ”
Diydoİnek türü hayvanları seslenerek döndürmek için kullanılan bir ünlem.
DizlikDon.
DuduÇocuk dilinde su.
Dumbul(dımbıl) Şişman
DunguzluḫSu değirmenlerinde suyun döndürdüğü pervanenin bulunduğu yer.
DuruyağAyçiçek yağı (sıvı yağ)
DüddülüzÜst üste dar bir şekilde yığılmış bir şeyin tepe kısmı.
DüydiBalta,keser gibi aletlerin kesici olmayan tarafı.
DüymeçMısır ekmeği, tereyağı ve pekmezle yapılan bir yemek.
DüzmeSamanlık gibi yapılarda,bir iki metre taş duvardan sonra geri kalan kısmına yerleştirilmiş,dik ve yan yana ağaç örgüsü.
EgişHamur kazımak için kullanılan düz kaşık.
EhelemekKoyun,keçi gibi hayvan sürülerini farklı bir tarafa yönlendirmek için ürkütmek.
ElcekTırpanın el tutma yeri.
Eleyin“O tarafa doğru” anlamında kullanılan bir kelime. “Eleyin get, önen çıḫar”
ElezberiSaçmasapan
EmelÇocuk oyunlarında başlangıç çizgisi
EnekÇift denilen tarım aletinin toprağa gelen kısmındaki demir.
EydiKaşık yaparken içini oymak ve eşek gibi hayvanların damağını kesmek için kullanılan, ucu eğri bir kesme aleti.
EyhaDavarları uyarmak için kullanılan bir ünlem.
EzeTeyze
KelimeAnlamı
FerfereKumaş gibi eni fazla olmayan nesneler için çok ince ve dayanıksız.
FerikCivcivin henüz tavuk olacak kadar büyümemiş hali.
FırfırikRüzgar gülü ya da benzer şekilde bir pervanesi olup, rüzgarın etkisiyle dönen çocuk oyuncağı.
FısdiklemekBir şeyden kaçmak amacıyla aniden ve hızlı bir şekilde koşmaya başlamak.
FışgiDışkı
FışıtBoru şeklindeki “gevrik” denilen bitkinin içine, ucuna bez bağlı küçük çubuğun sokulmasından oluşan, içine çektiği suyu ileri doğru pompalamak mantığına dayanan bir çocuk oyuncağı.
GabalaḫOldukça geniş yapraklı,kökü kabuğu soyularak yenebilen bir bitki.
GagaÇocuk dilinde meyve, bisküvi, çikolata vs.
GagalaYuvarlak, ortasında genişçe delik bulunan ekmek.
GaldurmaAhırlarda hayvanların yattığı yere tahta ya da düz ağaçlarla yapılan döşeme.
GanayaḫliKadınlar için bir acizlik ifadesi – Kadın
GandaraAkarsu kenarındaki tarla,bahçe gibi yerleri sel baskınından korumak için doğal yollarla ( ağaç,taş vb) yapılan set.
Gandırıf kayışıKağnıyı boyunduruğa bağlamak için kullanılan, sığır ya da manda derisinden yapılmış, saç örgüsü şeklinde bağ.
GapcikSüt için kullanılan sürahiye verilen ad.
GaraguraKarabasan, kâbus.
Garellemekİsabet ettirmek
Garman çormanKarmakarışık
GavarTarla sularken, evlekten tarlanın içine doğru suyu iletmek için belli aralıklarla açılan küçük su yolu.
Gavut1.Kahverengi 2.Kavrulmuş buğday unu.
GaydeMelodi
GazılYünden yapılmış bazı giyecekler.
Gelberiİki tarafında iki kolu bulunan,iki elle kişinin kendine doğru çekmesiyle kullanılan, bir ağacın yüzeyini düzleştirmek ya da oymak için kullanılan kesici bir alet.
GemEskiden ekinleri saman haline getirmek için kullanılan,altı keskin taşlarla örülmüş, birbirine çakılı iki tahtadan oluşan tarım aleti.
GendimeYemeklik buğday
GevrikÇayırlık alanlarda yetişen kalın, uzun , vasıfsız bir bitki.
GıcırmakÖzellikle küçük boyutlu varlıkların bir yerde çok fazla olduğunu ifade eden bir fiil.
GıciAğacı rende ile düzeltirken çıkan, kâğıttan biraz kalın ve zembereği andıran yonga.
GıddızGırak kelimesine oranla daha uçta kalan kısım. En uç.
Gıdi gıdiKeçi türü hayvanları çağırma ünlemi.
Gıdik1.Oğlak 2.Çam kozalağı
GıgiDavar dışkısı
GığmakBoğmak
Gıl çuvalıKeçi kılından dokunmuş çuval.
GılavBölüm, parça, hisse
GılıçÇift üstünde bulunup enek ile oku birbirine bağlayan demir ya da ağaç bağlantı parçası.
GılızÇocuk dilinde tekerlek
GılızlanmakTekerlek gibi nesneleri yuvarlamak.
GılikKüçük yuvarlak ekmek.
GıllanbociÇocuklara yapılan şaka yollu bir oyun.
GımiKabuğu soyularak yenilen bir bitki.
GındıllanmakYuvarlanmak
GındıraBataklık göllerinde yetişen ve ekin saplarını bağlamak için bir tür bağ yapımında kullanılan bitki.
GıptiCimri
GıraḫKenar. Bir şeyin ya da bir yerin uç kısmı.
GırdavuçTandırın közlerini karıştırmak amacıyla kullanılan kalın değnek.
GırgetAlıç
Gob1. Kağnılarda öküzlerin hemen arka kısmına gelen, bir tahtanın sağ ve sol tarafa doğru çıkıntısı. 2.“Çok kaba” anlamında bir sıfat. “Gob gob gonuşma!”
GobutOltu taşının, tesbih yapılmadan önce bıçakla oluşturulmuş, silindir biçimindeki hali.
GocacuḫSemerin üzerinde bulunan, yükü bağlayan ipin ucunu bağlamak için kullanılan demir alet.
GodDeğirmenlerde suyun tazyikli akması için ilk önce toplandığı beton ya da kalın ağaçtan yapılmış, uzun silindir şeklindeki sistem.
Goda1. Mısırın yeşil kabuğundan soyulmamış hali 2. Küçük takoz.
GodikHayvanlara yem vermek ya da farklı bir amaç için kullanılan kap.
GoduzBir şeyin siyahlanacak kadar yanması.
GogaYardım almadan bal yapan arılar için yapılmış ilkel kovan.
GogaraBüyük kızak
GogurElma, armut gibi bazı meyvelerin olgunlaşmamış hali.
GorMezar (özellikle beddua içerikli cümlelerde)
GoşatSamanlık, ahır, harman yeri ve eski evlerde kiriş özelliği taşıyan kalın ağaç.
GoşguzBir bitkinin toprak altında yetişen, yer fıstığı büyüklüğündeki tatlı meyvesi.
GudikÇocuk dilinde köpek.
GudiyenYerinde duramayan, yaramaz “Ula oğlum niye gudiyen olersin ki?”
GugulÇocuklar için pipi.
GugumTomurcuk veya tomurcuğa benzeyen bazı şeylerin uç kısmı.
GuguzÇömelerek oturma şekli.
GullepEski evlerde ya da ahır ve samanlıklarda, menteşe yerine kullanılan bir düzenek.
Gumbalaİstemeden takla atmak.
GumuçDürüm
GurutAyrandan yapılan bir tür yemek.
GuşganaTencere
GuyCecim denilen kilimin dokunduğu tezgah.
GuzikKambur
GülümDürüm
GümanlıHamile kadın.
GünçiçeğiAyçiçeği
ḪaḫoAnlayışı kıt olan kimse.
Haluş guluşÇocuk dilinde salıncak
HasıllamakHamur gibi şeyleri uzun süre yoğurmak.
ḪarmutlamakSıcak suya soğuk su ekleyerek istenen sıcaklığı ayarlamak.
ḪaşalGün içinde çeşitli sebeplerle gelen tembellik.
Ḫaşat etmekKötü duruma getirmek.
ḪaşılMısır unu veya gavutla yapılan ve sütle birlikte yenen bir yemek.
ḪayınTembel
HecillenmekElde edilemeyen bir şey için başkalarına bakıp mahcup olmak.
HedikKurutulmuş mısırın suda haşlanmış hali.
Helekeş olmak1.Bir çift öküzle yapılması zor olan bir iş için, iki ailenin öküzlerini bir araya getirip beraberce çalışmaları. 2. Aşırı derecede yorulmak.
Herg etmekNadasa bırakmak amacıyla, özellikle sonbaharda tarlayı öküzlerle sürmek.
HerifeneAkranların kendi aralarında yaptıkları bir çeşit ziyafet.
HerzeHalt
Hevenkİkiden fazla mısırın birbirine bağlanmış şekli.
ḪeyretiHakaret amaçlı, sahipsiz ve ortada kalmış anlamlarında kullanılan bir zamir.
HeziÖküzlerle tarla sürerken boyunduruğun tam ortasında bulunması gereken zincir ya da kayışı daha çalışkan olan öküz tarafına geçirerek gücü dengelemek.
ḪıbarDuvarcıların aralara doldurdukları küçük taşlar.
ḪılezZayıf, yeterince gelişmemiş.
Ḫınç olmakFazla yorulmak
ḪıngelMantı
ḪınikHerhangi bir sebeple burnu tıkalı olan ve bu durum konuşmasına yansıyan kişi.
Ḫıran keşen olmakKarmakarışık olmak, birbirine girmek.
ḪırtEşya
ḪışırDolu (yağış olarak)
ḪızanKedi, köpek gibi hayvanların çiftleşme dönemine verilen isim.
ḪızmikAğır oldukları için buğdaya karışmış ve yıkama esnasında ayırt edilmiş sapların boğum yerleri.
HoÖküzlerin yürümesi söylenen bir ünlem.
ḪoçekTarla korkuluğu
HodakTarım işlerinde rençber yamağı olan çocuk.
HopbaÇocuk dilinde atta gitmek.
ḪortPatlamış mısır.
HorumOtların kurutulduktan sonra topak bir şekilde sıkıştırılmış hali.
ḪozanEkilmemiş tarla veya yakın zamana kadar ekilmesine rağmen artık çayırlık olarak değerlendirilen toprak parçası.
ḪozikGabala? olarak bilinen bitkinin olgunlaşması sonucu tepesinde oluşan, uçları çengelli diken topları.
HöllükTarla toprağının keseklerden arınmış hali.Toprağın birbirine yapışmaması.
HösenkŞelale veya suyu olmasa bile bu niteliği taşıyan dere içindeki yüksek kaya.
ḪudeyIslah edilmemiş meyve ağacı.
KelimeAnlamı
İgYünü iplik yapmak için eğirmek amacıyla kullanılan bir alet.
İlimÇam ağaçlarında bulunan kabuğun hemen altında bulunan şeffaf bir yiyecek.
İtgunKayıp (uzun süre görünmeyen biri için kullanılır)
İynemek(ingildemek) Hastalıktan dolayı solukla beraber çıkan ses.
JoğAhu dudu
KaçikKadınların fazla geniş olmayan bir başörtüsü türünü arkadan çapraz bir şekilde bağlamalarına verilen isim.
KagguruzKızağın kara saplanmasını önlemek için, ayak denilen kısımlarının yukarı doğru kıvrılan ucu.
KâḫanÇapa yapmak
KakkoTenezzül
KalikÇocuk dilinde ayakkabı
KartulPatates
KedidiBudak ya da küçük kütük şeklinde yakacak odun.
KehlikÇiftlerde kılıç denilen parçanın üstünde bulunan ağaç parçası.
KelepHalka şeklinde hazırlanmış iplik tomarı
Kerdigi Arpa ile buğdayın karıştırılarak öğütülmesiyle ortaya çıkan un.
KeriçFelç.
KııytKeçi türü hayvanları uzaklaştırmak için kullanılan bir ünlem.
Kıntik1. Mısırın ayıklandıktan sonra arta kalan kısım 2. Çelik çomak oyununda vurulan küçük ağaç parçası
Kırız1. Saçı dökülmediği halde çok kısa kesilmiş 2. Keçi türü hayvanların kısa kulaklı olanı.
KırkılıkKoyun gibi yünlü ya da kıllı hayvanların yünlerini kesmeye yarayan makas.
KısdikSigara izmariti
KıtlamakIsırmak
KimOt ya da gındıranın bükülmesiyle oluşturulan bir tür kalın ip.
Kinc etmekSütçülükte bir terim.
KipiBoyunduruğun tam ortasında bulunup, kendisine bağlanan kayışın kenarlara kaynasını önleyen iki küçük ağaç parçası.
KoçatTekenin küçüğü
KokuçSaçın arkadan topak şeklinde bağlanması.
Kokur(gıllanböci) Çocukları korkutmak için uydurulmuş hayali yaratık.
KolanSemeri bağlamak için hayvanın karnından bağlanan kemer.
KolikUcu tam sivri olmayan.
Korizan(kor melli) Anlayış problemi olan kişi.
Korutİki yaşında erkek keçi yavrusu.
KorzevilÇiftin halkadan çıkmaması için ucuna takılan kısa değnek
KosYaranın kabuğu.
Kösevi1.Tandırı karıştırmak için kullanılan değnek. 2.Tamamen yanmadan ateşten çıkarılmış ve yarı kömürleşmiş odun.
KuççiÇocuk dilinde koç ya da teke.
Kumucik olmakBirden fazla kişinin ya da şeyin bir araya gelip sıkışması.
KundikBüyükbaş hayvan yemliği.
KurçSarp kayalık alan.
KurikÇocuk dilinde eşek.
KurunÇeşmelerin önünde bulunan yalak.
Küd olmakFelç olmak
KüfletHalk, özellikle ev halkı
KülveTandırın yanmasını kolaylaştırmak için açılmış hava deliği
KüntHamurun tek ekmeklik küçük topağı.
KürÇok yaramaz çocuk.
KüsgiMısırları döverek tanelerine ayırmak amacıyla kullanılan kalın değnek.
LeçekKadınların kullandığı geniş, beyaz başörtüsü.
LelevünBitkin, kendinden geçmiş.
LepbezBir şeyin aşırı ezilmesini ifade eden bir sözcük.
Levik koşmak1.Ağıt yakmak 2.Yitirilmiş bir şeyin ardından ağlamak.
LeydenKim denilen ottan yapılan ipin oluşturulması için kullanılan bükme aleti.
LopurtSalyangoz
LorTulum peyniri
LorhÇifti boyunuduruğa bağlamak için yapılmış, bir ucu tel ile birleştirilmiş halka şeklindeki ağaçtan yapılmış düzenek.
LöbiyeFasulye
LülükÇaydanlık gibi eşyalarda suyun ya da çayın aktığı çıkıntı.
LüntYerden kaldırılamayacak kadar ağır.
KelimeAnlamı
MacÇiftte el tutma yeri.
Maç etmekİneğin sütünü sağmak için, buzağıyı kısa bir süre emzirtmek.
MağBelli bir düzende yığılmış, kırılmamış kışlık odunlar.
MaḫarAğaç çivi
MaḫatDuvar diplerinde sabit olan tahtadan yapılmış bir tür kanepe.
Mahat olmakDikkatli olmak
MaluḫBir yeri kazmak için kullanılan herhangi bir ağaç parçası.
MandalAhır ya da samanlık kapılarında kullanılan ağaçtan yapılmış kilit.
MaranKağnı tekerleklerini oluşturan üç ağaç parçasından her biri.
MayısHayvan gübresinin, özellikle baharda oluşan sıvı hali.
MazaratYaramaz
MaziKağnılarda dingil yerine kullanılan kalın ağaç.
MegelÇapa yapılan alet.
MenşürÖzellikle kadınlar ve çocuklar için, kızdığı zaman uluorta bağırıp çağıran kişi
MerekSamanlık
MertekMezar, ahır, samanlık gibi yerlerin üzerini kapatmak için kullanılan, 1-2 metre uzunluğunda ağaç.
MıgîTırtıl
Mırikİnsanlar için esmer, hayvanlar için ise siyah rengi ifade eden bir kelime.
MırmıncikHavaların kurak gittiği zamanlarda yağmur yağması için çocukların oynadıkları bir oyun.
MısmarBüyük çivi.
MimileHoroz ibiği.
MiretSöylenmek istenmeyen bir kelimenin yerine kızgınlıkla söylenen bir sözcük.
MiriyeGenellikle bazı hayvanlar için olsa bile farklı varlıklar için kullanılan bir hakaret ve kötüleme zamiri.
ModullamakBirini harekete geçirmek için uğraşmak.
MorbetKüçük yardımcı çocuk
Mozikİki yaşındaki ,erkek sığır yavrusu.
MudaraZayıf, çelimsiz
Mungeriz (olmak)1.Sönmek 2.Zifiri karanlık 3.Bir işin düzelmeyecek şekilde son bulması.
MurozAsık surat.
MuturufTembel
MürgülemekUyuklamak
Nahırİnek malı.
NatTırpanın ağaçtan yapılmış sap kısmı.
Neylemet(neḫarten) Ne kadar
OkÇift denilen sabanın, ağaçtan yapılmış asıl kısmı.
OşoÇocuk dilinde köpek.
ÖciyenKabuğu soyularak yenilen, bir bitkinin kökü.
Ögürİneklerin çiftleşme isteğini ifade eden bir kelime.
ÖteyinDünden önceki gün
PağaçTandırda ya da sobanın fırınında tepside pişirilen sütlü ve yumurtalı ekmek.
PaldonPalan
PaparaAzar
PatatTandırda ekmek pişirmeye yarayan alet.
PegYıkılmış bina kalıntısı ve bunun boş kalan yerine verilen isim.
PelverdeAyva marmelatına verilen isim.
PerkHamurun fazla kıvamlı olması
PeşgunYer sofrası için kullanılan yuvarlak ve geniş sehpa.
PeşkirEl havlusu
Pıçi pıçiİnek türü hayvanları çağırmak amacıyla söylenen bir ünlem.
PıkkızÇiftlerde keklik denilen parçayı sıkıştırmak için kullanılan küçük ağaçparçası.
Pır1.Çam ağacının yaprakları. 2.Aklı eksik
PinKümes
PingelTavukların yumurtalarını belirlenen bir yere bırakmaları için orada sürekli duran yumurta.
PisÇam ağacının reçinesi.
PisikKedi
PoslamakEkmek pişirirken tandırın ekmekler pişmeden soğuması sonucu, yeniden yakmak.
Poşa1.Çeşitli tekstil ürünlerini köy köy gezerek satmaya çalışan çingene 2. Çok gezen.
PoşasalliÇok gezen
Pöççük1. Kuyruk sokumu 2.Özellikle bar oyununda olmak üzere bir düzenin en son kısmı.
PuçiBuzağı, düve gibi hayvanları döndürmek için kullanılan bir ünlem.
PupuÇocuk dilinde yara
PüskürütBisküvi
KelimeAnlamı
RıhaÇok kötü koku.
SafağılAhır süpürgesi
SalurYaban eriği
Sambağı(sami) Boyunduruk üzerinde öküzleri bağlamak için kullanılan,birinin ucunda ip bulunan, iki adet yay şeklinde ince ağaç.
SarıyağTereyağı
SazlamakBoyunduruğu, deriden yapılmış ve bükülerek kalınlaştırılmış kayışla kağnıya bağlamak.
SelintiBir ağacın, sel tarafından bir yerden bir yere götürülüp, yıllarca toprak altında kaldıktan sonra çıkarılan hali.
Sergenİki çift öküzle herk ederken çiftlerin arasında düzeni sağlamak için zincirlere eklenmiş küçük parça.
SınıkçıKırık, çıkık işleriyle uğraşan kişi
SikkeAtları otlamaları için bağlamaya yarayan demir kazık
SimişgaAyçekirdeği
SitilÖzellikle metal olan küçük bakraç
Su itiÇocukları korkutmak amacıyla, bataklık göllerde olduğu söylenen uydurma yaratık.
SüjükYoğurdun içindeki sarımsı su.
ŞamlamakDaha çok çocuklarda tatlı dil kullanarak veya bir şeyler vererek ikna etmek.
ŞaşurtBir çobanın güdümündeki davarların sahiplerinden her biri.
ŞepÇok tuzlu
ŞergedeAkla gelmeyecek yaramazlıkları yapan kişi
Şiret(şırat) Peynir yapılırken çıkan sarı renkli sıvı.
Şişekİki ya da üç yaşlık,doğurmamış koyun.
ŞivFasulye,patates ve kabak gibi bitkilerin sebze kısımları alındıktan sonra kalan kısmı.
ŞivanUçurum, kayalık
ŞoğurtKontrolsüzce akan veya etrafa saçılan tükürük.
ŞorakKaynak olmasına rağmen, hafif acımsı ve kokulu olan su.
ŞöşAsfalt, şose
ŞurtTandırın kenarlarında bulunan hafif tümsek kısım
ŞurupKarla karışık yağan yağmur.
ŞüşürtSuyla çalışan değirmen gibi düzeneklerde, pervaneyi döndürmek için, suyun tazyikini artırmak amacıyla,suyun toplandığı kısmın en uç noktasına konulan, içi oyuk ağaç parçası.
TapanTarlayı ektikten sonra düzleştirmek için kullanılan, kalın bir ağaç ya da ağaç dallarının birbirine bağlanmasıyla oluşan bir tarım aleti.
TatulaÇok ekşi
TavaturÇok güzel, çok iyi anlamında bir kelime. ? “Tavatur bi panturun var!”
TayAt, eşek gibi hayvanların yüklerinin her iki tarafından birine verilen ad.
TecHububat yığını.
TehmükTekme
TejgereGenellikle hayvan gübresi,toprak gibi şeyleri taşımakta kullanılan; iki ucunda ikişer kolu olan tahtadan yapılmış bir yük taşıma aracı.
TelhaçÖzellikle kumlu ve yarı kurak alanlarda yetişen, acımtırak bir bitki.
TerTavukların gecelemeleri için yüksek bir yere çakılmış sırık.
TermaşSöylenmesi istenmeyen bazı kelimelerin yerine kullanılan bir zamir.
TersikGoşat denilen ağaçların üzerine zıt yönde atılan ağaca verilen isim.
TeşiYün eğirmekte kullanılan bir alet
TeştBüyükçe metal leğen
TeykeşÇorap ya da ayakkabı için birbirinden farklı olarak giymek.
TılliklenmekKırılmak, küsmek
TıncikSaç, iplik gibi şeylerin çözülemeyecek şekilde birbirine girmesi.
TokaçDamlardan suyun eve ya da ahıra sızmasını önlemek için,damdaki toprağı vurarak sıkıştırmaya yarayan büyük tokmak.
Tuluḫİçine peynir basmak için yapılmış deri torba,tulum
TumanUzun don
Tumpİki tarla arasındaki sınır
TusAnaç tavuk
TütÖzellikle hayvanlarda oluşan tümörlere verilen isim.
Üşiİki tarafında iki kolu bulunan, iki elle kişinin kendine doğru çekmesiyle kullanılan, bir ağacın yüzeyini düzleştirmek ya da oymak için kullanılan kesici bir alet.
VerepÇapraz
Virgedi(Viyre)Sürekli anlamında kullanılan bir kelime.
Yanbegi“Yan tarafa doğru” anlamına gelen bir kelime.
YeginÇabuk
YincilekHafif
YüngülHafif
Yüzüne heris olmamakBirinin yüzünü görmeyi çok istemek. (alay)
ZefHız, sürat
ZehSert bir cismin köşesi.
ZevilÇiftin boyundurukla bağlantısını sağlayan küçük ağaç parçası.
ZırzaGenellikle ahır ya da samanlık kapılarında kullanılan, kalın zincirden ya da bir ucu geniş delikli demirden yapılmış geçici kilit.
ZıvıkHamurun ya da benzer bir şeyin fazla sulu olması.
ZibilÇöp
ZilÇok hızlı.Çok etkili biçimde.
ZiminÖzellikle beddua cümlelerinde, “kör” anlamına gelen bir kelime.
ZoğKaba et, popo
Zoğuna çalmakEvire çevire dövmek.