Bir köy çobanıydı. Hayatı dağda bayırda geçti. Bir gün bir çeşme başında matarasıyla çay demledi. Başka bir gün bir orman kıyısında pikniğe gelen insanlara şakalarıyla eşlik etti. Ama o bir çobandı. Sürüsü onu severdi. Sesini duyan bir koyun veya keçi hemen geri dönerdi. Kısa boyu ile o yüce dağları hiç yorulmadan turlardı. Kış geceleri köy postalarını gezer gençlerle şakalaşırdı. Sürü baharda yaylaya çıkınca çadırını kurar köyden tuz toplardı.
Yanında verilen çoban hakkı ise yaz boyu olmasa da belirli bir zaman yemeklerini tamamlardı.
O çoban gençliğinde bir kıza sevda çektiğini bunun yaklaşık 8 yıl sürdüğünü ama çok enteresan olanı ise sevdalandığı kızın bundan haberinin olmadığını da söylerdi.
O bir çobandı?
Devamını oku