Tandır, köyümüzün yazları ekmek pişirme mekânıdır. Sıcak ve harareti imleyen bir mecaz olarak çeşitli deyimlerde, atasözlerinde, türkülerde tandıra göndermeler yapılır. Nitekim ?tandırın başı?nda yapılan sohbet gibisi yoktur. Bu hafta sunacağımız türkümüz de ?tandır? mecazından hareketle yârini küstürmüş birinin hasretini anlatmakta. Hasreti o kadar uzun süreli ki tandırda çalışanın eğilip kalkmaktan belinin iki kat olması gibi bekleye bekleye iki kat olmuş ve hasreti o kadar büyük ki müjdeciye bile koç kurban edebilirmiş.

Küçüklüğümüzde Erzurum kadın barlarının karşılıklı söylenen bu vazgeçilmez türküsünün sözlerini sunuyoruz. Okuldaki sıra türkülerinde de kızların kimin söyleyeceği konusunda kavga ettiği bir türkü olduğunu hatırlatmama gerek yok sanırım. (Yad olmak: yabancı olmak; Seyran eylemek: gezinmek, hava almak, gezip görmek).

Tandır yaktım dalınan (le le)
Küsülüyem yârınan.
Yârin gönlünü alim (le le)
Ayvayınan narınan.

Tandır yaktım terledim (le le)
Çıktım seyran eyledim.
Deseler yârin gelmiş (le le)
Koçu kurban eyledim.

Tandır yaktım tad oldu (le le)
Yar yolların yad oldu.
Yollara baka baka (le le)
Belim iki kat oldu.

Loading

Bu yazıyı derecelendirmek için tıklayın!
[Toplam: 1 Ortalama: 5]