Ermeni meselelerinin tartışıldığı şu günlerde konuyla ilgili bir kitabı sizinle paylaşmak istiyoruz.
Uzun bir süre Rus işgalinde kalan Oltu’nun Rusların çekilmesinden sonra Ermenilere karşı verdiği destansı mücadeleyi ve bu mücadeleyi yürüten Oltu Şûrâ Hükümeti’ni anlatan Haşim Bey, Oltu’nun 20. yy. başlarındaki idari, siyasi ve sosyal yapısına ilişkin bilgiler verdiği gibi insanımızın çileli yolculuğunun Milli Mücadele ile başlayıp bu günlere nasıl geldiğini anlatıyor.
Okul başarıları, mücadele ve örgütlenme başarıları, mecliste temsil edilme başarısının zamanla nasıl kaybolup gittiğini, sınırlarda, kasabalarda memuriyet hayatının bir ömrü nasıl da erittiğini kitaptan üzülerek takip ediyoruz. Bir zamanlar meclis başkanı iken Bülent Arınç “Yasin Haşimoğlu’nun torunları bu gün mecliste yok” demişti. Kaderimiz, galiba, ilk meclise 25 yaşında milletvekili seçilen Yasin Bey’in ikinci defa meclise girememesiyle başlamıştı.
Kitabın duygu yüklü noktalarından biri Yasin Bey’in mecliste Maarif Vekili Türkçe üstadı Hamdullah Suphi Bey’in konuştuklarını anlamakta zorlanarak “Türkçe konuşun!” demesiydi. Oysa esaret günlerinin etkisiyle asıl Yasin Bey Türkçe’yi unutmuştu. Kelimelerinin yarısı Rusça olan bir dili Türkçe zannediyordu. Bunun üzerine Hamdullah Bey, “Vah zavallı yavrum!” demiş, ağlamıştı.
Her Oltulunun zevkle ve heyecanla okuyacağı bir kitap? Buruk bir tat bırakıyor insan da ama olsun. M. Akif’in dediği gibi tarihin acı günlerinin tekerrür etmemesi için tarihimizden ibret almalıyız.
Hazırlayan: Erdal Aydoğan, Salkımsöğüt Yayınları, Ankara 2005, 280 sayfa.
ilginç haberim yoktu merak ettim