Köyde Yaşandı – 1

Uzun bir kış geçirdik, “gücük ayı” geldi, toprak ısınmaya başladı. İşler başlıyor?

Hadi bu gün tarlayı topraklamaya gidelim, ama giderken davarı da götürelim, biraz doruk dalı yediririz.

İkindi olunca davarı damlara kapatıp, av tüfeğini bir sefer havaya sıkarak damın kapısının hemen iç kısmına asarak, kazıl çoraplarımız buz bağlamadan köye varalım?

Bahar oldu, kış postaları artık dağılmaya başlar… Gurbet mi olur, çobanlık mı olur, yoksa neşberlik mi olur… Ya nasip!

Gurbet; ahşaptan yapılmış ve birde alaca boyanmış bavulları bir atın üstüne bağlayıp İğdeli?nin önünde Kazim?in Hanı?nda Erzurum?a götürecek bir arabaya binmekle başlar. Bazen yıllar sonra, bazen en yakın bayram arefesinde veya çayırlar biçilmeye başlayınca… Gurbet bir takım elbise ve bir çift iskarpin ile ama aynı bavulla İğdeli?nin önünde biter. Kavuşmak mutluluktur.

Analar bacılar, kış boyu mısır calasından hasır mı, keçi kılından şal mı, yoksa çuval mı dokumuştur, ama kazıl çorapların topuğu her zaman elde örülmüştür… Ne güzel olurdu, şal kumaştan, düğmeli ve dar paçalı bir pantolon sahibi olmak?

Şebkaya?dan gelen toprağın kökboyasıyla beraber kazanda kaynatıldıktan sonra koyunların yazın yıkanmış yünleri ile çıkrıkla veya teşik ile örülmüş iplerin kazana daldırılıp boyalarını verdikten sonra ambarın koluna asılmasıyla başlayan hikâye kışın rengârenk cecimlerin dokunması ve duvara asılmasıyla sonlanır ve analar mutlu olur. Üç tahta da olsa çok güzel bir cecim oldu?

Devam Edecek…

Loading

Bu yazıyı derecelendirmek için tıklayın!
[Toplam: 0 Ortalama: 0]

Bir yorum yazın

İsim girişi zorunlu, E-posta girişi isteğe bağlıdır. E-posta hesabınız yayımlanmayacaktır.

3 Yorum

  1. Mustafa AKTAŞ

    Ahmet abi,
    Belki sadece şurada yazdığın bir sayfadan bile uzunca bir kitap oluşur. Yani bu kadar güzel konuyu fazlaca özetlemişsin. Devamını bekleriz…

  2. Kadir ALTAŞ

    Köy sevgisini ve köyde yaşanan meşekkat ve sıkıntılarını o kadar güzel resmetmişsin ki bizim gibi küçük yaşta köyden ayrılanlar keşke bizde o güzellikleri yaşasaydık diyesi geliyor.Kalemine ve yüreğine sağlık Ahmet kardeşim…

  3. zakir

    Abi eline,gönlüne sağlık.
    Ama beni kesmedi. Sanki eski resimlerin olduğu bir albüm açtın önüme, iki üç resime baktım albüm bitti.
    Sadece bir tadımlık.
    İnşallah tadı ağzımızdan gitmeden doyumluk yazılar gelir.
    Doyulmaz da ki…

© 2024 iNCi KöYü