Kategori: Haber (Sayfa 5 / 7)

184 kayıt bulundu

İzmir Pikniğinin Ardından…

İzmir pikniğine katılmak bu sene de bana nasip oldu.
19 mayıs tatilini fırsat bilerek İzmir’deki köylülerimizin 8. sini düzenledikleri İNCİ KÖYLÜLER DAĞ GÜNÜNE katıldım.

Önceki piknikleri hep internet üzerinden takip etmiştim. Osman Alkan’ın davetlisi olarak katıldım, bu sebeple kendisine teşekkürlerimi iletmek istiyorum.

Her şeyden önce pikniğin çok güzel olduğunu belirtmek isterim.
Önceki yıllardan bazı eksiklikleri vardı. Olsun bir araya gelebilmek, aynı organizasyonda buluşabilmek, aynı havayı teneffüs edebilmek, aynı barda mendil sallayabilmek güzel olması için yeterliydi..
Hele şehirleşmenin getirdiği yabanileşme, bencilleşme, bireyselleşmeye rağmen bir araya gelinebiliyorsa takdire şayan bir durumdur.
Köy olsa hemen Cellemigilin sokakta üç-beş kişi bir araya gelir ve bir piknik düzenlersin. Ama şehir hayatı buna fırsat vermiyor. Onun için İzmir?deki hemşehrilerimizi kutluyorum.
Eksiklikler yok değildi tabi ki? Ama eksiklikler bu pikniğe gölge düşüremezdi?

Uzun zamandan beri göremediğim birçok insanı, arkadaşımı, köylümü, komşularımı gördüm.
Çocukluğumda kapı komşum ve oyun arkadaşım olan Mecit?i gördüm. En az yirmi yıldır görmemiştim.
?Becco Memmet Emi?nin oğlu. Unutulmuş Mecit ?.Saç sakal birbirine karışmış. Yalnız yaşıyormuş. Annesi, babası ve kardeşleri ?Harslı Nene?nin köyüne yerleşmişler.

Çadırların kuruluşu biraz köydeki yerleşimi andırıyordu.
Aşağı mahalleden başlarsak gecerlere uğrarsınız. Yani Arif, İlyas ve Zakir Acarların çadırına.
Arif abi, barın başına geçtiğinde içinden gelerek oynadığı yüzünden okunuyordu.
Kardeşi ve adaşım Zakir?le uzunca ilk okul günlerimizden konuştuk. İlkokul resminden en genç kalanımız galiba Zakir. Allah hayırlı ömürler versin.

Burada İzmir?in en eskilerinden olan Selahattin Amca?ya bir selam verip, elini öptüm.

Akyüz kardeşlerin çadırına da aşağı mahalleye kalmış. İsmail abinin ve Mevlüt abinin cağlarından yedim. Şakir, Mürsel ve Musa hocalar ( kardeşler )aynı çadırda görüşebildiğim arkadaşlardandı. Yanlarında bir de enişte çadırı vardı. Onlarla da tanıştım.

Abdurrahman Abi ve İlyas Abi, çadır komşumuzdular. Meydana çadır kurmak isteyen yabancı unsurları nazik bir dille uyarırlarken bir İnçeli?nin gerektiğinde ne kadar nazik ve kibar olabileceğine şahit oldum.

Ahmet Candan, Faruk ve Behcet Ağırman İstanbul?dan gelen misafirlerdendi.
Bursa?dan da Harun ve Kadir Candanlar vardı.
Oltu?dan Hüsamettin ve Temel Cengiz gelmişlerdi.

Bu arada köyü temsilen de, tabii ki, İdris Hoca vardı. İdris Hoca için İzmir yolu, yayla yolu olmuş. Canı istediğinde atlıyor otobüse?
Yalnız İdris hocanın işi bu sefer biraz zor gibi? Çünkü İzmirliler hocadan ?malum kasetin? hesabını soruyorlardı. O tabi suçu Cevdet?e atmaya çalışıyordu?

Pikniği düzenleyenlerden Şerif Abi?nin çadırında yılın ilk kirazını ve dutunu yedim.

Hemen arka çadırda Mustafa Abi?nin ( Sevinç) çadırı vardı. Mustafa Abi, akşamdan biraz bizi korkuttu.
O akşam, geçirmiş olduğu küçük kazadan sonra bir sorunun olmadığını görmek rahatlattı hepimizi.
Aynı çadırda Haydar Emigilin İsmail Abi ve Bartın?dan gelen kardeşi Hüseyin?i gördüm.

Son bir yılda İzmir kervanına katılan Mustafa dayım, çadırını kurmuş kebabını kesiyordu. Emekli olduktan sonra İzmir?e yerleşen tek örnek, galiba, dayım.

Biraz yukarıdaki çadırda Resül ve Hakkı kardeşler vardı. Resül abiyi uzun yıllardır görmemiştim. Ama hiç değişmemiş. Yine o hınzır tebessümü, yüzünü aydınlatıyordu.

Biraz şöyle yan tarafa geldiğimde güynese inmiş gibi oldum. Çıtılerin hepsi oradaydı. Tabi büyüklerden kimse yok, en büyükleri Kadir abi. Hüseyin, Rüstem, Sinan, İbo ve diğerleri bir mahalle oluşturmuş. Kadir abinin oğlu Adem?in kaza geçirmiş olduğunu ve koltuk değneğiyle kalkabildiğini görünce üzüldüm. Allah acil şifalar versin.

Pikniğin teknik işlerinden Rüstem ve Sinan sorumluydu anladığım kadarıyla. Benim arabada çıkan bir sorunu da Sinan halletti, sağ olsun.

Biraz ötede Avni ve Lokman kardeşlerin çadırı vardı. Avni, Geçen yıl yazın köye gelmediği için yaz tatilimiz biraz sönük geçmişti. Güven?i aradık; biraz kızdırmak için ve muradımıza erdik.

Balkondan bakar gibi yine yükseklere çıkmış Çolakgilin Memmet abi. Oğulları Ahmet, Hüseyin ve Harun?u yanına almış, bir mahalle kurmuşlar? Fevzi emimin oğlu Hüseyin, enişteleri Fayık ve Huvaklı enişte de bu çadırın elemanlarındandı. Bu çadırda ziyarette olan İhsan Sancar ve İdris hoca ortama muhabbet katmaya çalışıyorlardı.

Az aşağıya indiğimde Nuri eniştemin kebabından yedim. Damatlar oyuna davet edilince Nuri abi barbaşına geçti ama diğer damatlar cesaret edip ortaya çıkamayınca ?damat barı? hevesimiz kursağımızda kaldı.

Öğleden sonra oyun alanı açıldı. Bir iki oyundan sonra vedalaşma zamanı geldi.
Saat dört buçuk olunca ?gaile sahibine sohbet haramdır? ?yolcudur Abbas ,bağlasan durmaz ?dedik ve düştük yollara.Bizi yola vuranları geride bırakarak??.

Aslında yazılacak çok şey var ama, şimdilik bu kadar yeter.
Özellikle belirtmem gerek, İzmir?de yeni bir nesil yetişiyor?.. Bu nesil tanımadığımız bir nesil. Ve elinden tutulması, okutulması gereken bir nesil.

25.05.2011

Samet Acar Ezan Okuma Yarışması Birincisi

Rahmetli Beşir Eminin torunu Osman Acar’ın oğlu Samet Acar, “Hafızlık, Kur’an’ı Güzel Okuma ve Ezan Yarışması” Erzurum seçmelerinde 20 Mart 2011 günü Oltu Belediye Sinema Salonunda ezan okuma yarışmasında 91 puanla birincisi olmuştu.

17 Nisan 2011’de Erzurum’da düzenlenen Bölge İmam Hatip Liselerarası yarışmasında da birinci olarak Türkiye yarışmasına girmeye hak kazandı.

Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü tarafından her yıl düzenlenen 2. Bölge İmam Hatip Liselerarası “Hafızlık ve ezan okuma” yarışması Erzurumda yapıldı.

Erzurumda düzenlenen yarışmaya Erzurum Anadolu İmam Hatip Lisesi, Erzincan Anadolu İmam Hatip Lisesi, Bayburt Anadolu İmam Hatip Lisesi, Muş Anadolu İmam Hatip Lisesi, Gümüşhane Anadolu İmam Hatip Lisesi, Bingöl Anadolu İmam Hatip Lisesi, Kars Anadolu İmam Hatip Lisesi, Ardahan Anadolu İmam Hatip Lisesi, Iğdır Anadolu İmam Hatip Lisesi, Ağrı Anadolu İmam Hatip Lisesi, Oltu Anadolu İmam Hatip Lisesi ve Hınıs İmam Hatip Lisesinden toplam 18 öğrenci katıldı.

Konuşmaların ardından yarışmaya geçildi. Oldukça çekişmeli geçen yarışmanın sonunda Hafızlık yarışmasında Erzurum Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencilerinden Osman Nuri Kocaman, Ezan okuma yarışmasında ise Oltu Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencilerinden Samet Acar birinci oldu. Yarışmaların sonunda dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi.

Hafızlık ve ezanı güzel okuma Türkiye finali ise 22 Mayıs?ta Bursa-Gemlik?te yapılacak.

Samet kardeşimizi başarılarından dolayı tebrik ediyor, final yarışması için de başarılar diliyoruz. Allah yardımcısı olsun.

(Kaynak: http://www.oltugazetesi.com; www.oltuaihl.k12.tr)

Oltu Taşı İmalatçısı Köylümüzün Dükkanı Soyuldu

Oltu Aslan Paşa mahallesi Osman Ayyıldız caddesinde köylümüz Yüksel Atınoka ait Oltu taşı İmalat ve satışların yapıldığı işyeri soyuldu.

Edinilen bilgiye göre, dün akşam saat: 22.30 sıralarında işyerini kilitledikten sonra evine giden köylümüz Yüksel Altınok sabah işyerine geldiğinde dükkanın camlarının kırıldığını gördü. Durumun polise bildirilmesi üzerine olay yerine gelen olay yeri inceleme ekipleri kapı ve camlarda parmak izi tespiti yaptı.

İşyerinden 4 bin 500 liralık Oltu Taşı Tesbihi, 750 adet gümüş yüzük yaklaşık değeri 75 bin TL olan 50 Adet künyenin çalındığı belirlendi. Polis olayla ilgili geniş çaplı soruşturma başlattı.

Köylümüz Yüksel Altınok’a geçmiş olsun diyor, Oltu polisinin olayın faillerini bir an önce yakalayıp adalete teslim edeceğine inanıyoruz.

(Kaynak: Erzurum İHA ve oltugazetesi.com)

Erzurumlular Gecesi

12 Mart Erzurum’un Kurtuluşu münasebetiyle İstanbul Abdi İpekçi Spor Salonunda düzenlenen Erzurumlular Gecesi’nden görüntüler…

Başbakanımız Erzurum’un Kurtuluş Törenlerinde.

Erzurum’un Düşman işgalinden kurtuluşunun 93. yıldönümü münasebetiyle Abdi İpekçi spor salonunda görkemli bir gece yapıldı. İstanbul’da bulunan Erzurum derneklerinin ortak organizasyonunda gerçekleşen kurtuluş töreninde salon hıncahınç doluydu. Köylümüz İSTON Genel Müdürü Ahmet AĞIRMAN’ın da bulunduğu tertip komitesi hiçbir aksaklığa meydan vermeden mükemmel bir organizasyona imza attı.

İstanbul Büyükşehir Belediye mehter takımı ve bar ekibinin ardından dünya şampiyonu hafızlarımız tarafından okunan Kuran tilaveti katılımcılar tarafından huşu içinde dinlendi. Erzurum’un gururu Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın konuşması büyük alkış aldı.

Başbakanımızın salona girmesi ile beraber salonda çok büyük coşku ve sevinç vardı. Yarım saate yakın konuşmasında hemşehrilerimize İstanbul – Erzurum hızlı tren projesinin müjdesini verdi. Konuşmanın sonunda İSTON Genel Müdürü Ahmet Ağırman tarafından Erzurum şehrinin anahtarı başbakanımıza takdim edildi.

Gece yetenek sizsiniz yarışmacıları ve halk müziği sanatçılarımızın söylemiş olduğu türkülerle sona erdi.

Kurân Günü ve Hafızlık Merasimi (1987)

İlk İkisi 85 ve 86 yıllarında yapılan “Kurân Günü” merasimlerinin üçüncüsüne bini aşkın seçkin davetli gibi bende davet edildim. Daha evvel gidip tanışma/görüşme imkânı bulamadığım “İncileri” bu vesileyle tanımak için bize verilen program dahilinde sabahın erken saatlerinde yola koyulduk. Erzurumdan Oltuya, oradan da törenlerin yapıldığı İnci köyüne gideceğiz. Hac yolculuğunu andırır bir kafile yolculuğundan sonra Oltu İlçesine geldik. Çevre il ve ilçelerden gelecek davetliler için hazırlanmış minibüslere binip, birazı çorak, birazı çamlı-ağaçlı yollardan geçip “Kurân Günü” törenlerinin yapıldığı köyün girişine geldik. Burada köy muhtarı, imamı ve ihtiyar meclisi bizi karşılayıp “Hoş geldiniz” dediler; görevliler bizi dağın yamaçlarına yerleştirilmiş yer sofralarına davet ettiler. Davetiyelere yazılan program gereği saat 09.00da sabah kahvaltısına başladık. Sağımızı solumuzu dolduran, aniden karşımızda beliren “dostları görünce kahvaltı muhabbet sofrasına döndü, sevincimiz arttı, yüreklerimiz genişledi.

Devamını oku

Mevlid Kandiliniz Mübarek Olsun

Kandiliniz Mübarek Olsun

Hicri takvime göre “Rebiülevvel” ayının 12. gecesi olan bu gece, Peygamberimizin (sav) doğduğu gecedir. 571 yılında dünyaya gelen Peygamberimizin (sav) doğum gününü “mevlid törenleri ile kutlama” geleneği, ölümünden 600 yıl sonra başlamıştır.

Bu gece, Peygamberimizin (sav) doğumunu anlatan değişik metinler okunur. Bunlara “mevlid” adı verilir.

Türk dilindeki mevlidlerin en ünlüsü ve günümüzde de benimsenip okunan mevlid, Süleyman Çelebi’nin “Vesiletü’n-Necat”i, (Kurtuluş Yolu)’dur. 1351 yılında Bursa’da doğan Süleyman Çelebi, Peygamberimizin (sav) dünyaya gelişini şöyle anlatır:

Bu gelen “ilm-î ledün” sultânıdır.
Bu gelen tevhîd ü irfân kânıdır.
Bu gîce ol gîcedir kim, ol şerîf,
Nûr ile âlemleri eyler latîf.? (Veladet Bahri)

Süleyman Çelebi

Allahumme salli ve sellim ala seyyidina ve nebiyyina Muhammed.
Allahım! Efendimiz ve peygamberimiz Muhammed (sav)’e salat u selam eyle!

Kadim Şehrin Sanatkârları

Geleneksel sanatların Erzurumlu üstatları, 26 Ocak – 4 Şubat 2011 tarihleri arasında Erzurum’da açılan “Kadim Şehrin Sanatkârları” sergisinde buluştu.

Erzurum’da, 27 Ocak – 6 Şubat 2011 tarihleri arasında gerçekleştirilmekte olan 25. Dünya Üniversitelerarası Kış Oyunları kapsamında düzenlenmekte olan kültür-sanat faaliyetleri içerisinde yer alan, “Kadim Şehrin Sanatkârları Geleneksel Türk El Sanatları Karma Sergisi”, hat ve tezhip ustası Muhammet Mağ tarafından projelendirildi.

Sergide, ulusal ve uluslararası alanda tanınırlığı olan ve sanat yaşamını Türkiye’nin farklı illerinde sürdüren birçok sanatçının eserleri yer alıyor. Sergide eserleri yer alan sanatçılar arasında köylümüz olan üstad Hasan Çelebi, oğlu Mustafa Çelebi ve kızı Saime Rikkat Çelebi’de bulunuyor.

Devamını oku

Rahmetli Olan Köylülerimiz İçin Hatim Okuyoruz

Rahmetli olan köylülerimiz için okunmasını ilan ettiğimiz hatim, bütün cüzlerin hafızlar tarafından alınması ile tamamlanmıştır.

Kömürcüoğlu Kadir’in Işıklı için müstakil olarak okunmasını istediği hatmin cüzlerini okumak isteyenler, cüz numaralarını yazabilirler.

Bir ziyaretçimiz (M.Kaya) hatim tertibi için Ziyaretçi Defterine bir mesaj yazmış ve ölenler için niçin hatim okumadığımızı sormuştu.

Köyümüz hafızlarının çokluğuyla övünür. O halde yakın zamanda ölen Osman Kaya, Fadime Akpınar ve Işıklı Mustafa Kaya için ve tüm geçmişlerimiz için hiç olmazsa bir hatim okuyalım.

Kim hangi cüzü okuyacaksa ismini ya da rumuzunu ve okuyacağı cüzün/cüzlerin numarasını sırayla buraya yazsın. Hatmimiz bitsin ve ölenlerimizin ruhuna bağışlayalım. Allah şimdiden okuyacağımız hatmi kabul etsin. Amin!

İnci İlköğretim Okulu Deneme Sınavında Başarısıyla Şaşırttı

Ocak ayında ilçe genelinde yapılan deneme sınavı sonuçları açıklandı.

Geçtiğimiz 6 Ocak 2011 tarihinde yapılan ve Oltu’daki tüm ilköğretim okulları ile birlikte yaklaşık 40 civarı okulun 4, 5, 6, 7 ve 8. sınıflarının katıldığı deneme sınavı sonuçları açıklandı.

Sonuçların analizinde şaşırtıcı bir şekilde bazı köy ilköğretim okullarının merkezdeki ilköğretim okullarından daha başarılı sonuç aldıkları görülüyor. [Bu başarılı sonuçlardan biri de İnci ilköğretim okuluna ait.]

İnci İlköğretim Okulu’nun 7. sınıflarda ilçede ikinci olduğu görülüyor. 5. sınıflarda dokuzuncu sırada yer alırken, 8. sınıflarda ise onüçüncü sırada yer alıyor. 4. Sınıflarda ise 15. Sırada yer alıyor.

İnci İlköğretim Okulu’nun bazı sınıflardaki başarısının bütün sınıflara yayılması dileğimizle, başarı gösteren çocuklarımızı ve bu başarıda büyük katkısı olan öğretmenlerimizi kutluyoruz.

Başsağlığı Mesajı – Fatma Akpınar

Köyümüzün eski muhtarlarından rahmetli Fuat Akpınar?ın -Fiyet usta- eşi ve İlhami Akpınar?ın annesi Fatma Akpınar -Fado Nene- bugün (10.01.2010) vefat etmiştir. Fatma Nene?nin cenazesi İnci Köyü?nde kılınacak cenaze namazından sonra köy mezarlığına defnedilecektir. Fatma Nene?ye Allah?tan rahmet diliyoruz. Kızları Yaşar, Nagehan, Günay ve oğlu İlhami Akpınar’ın başı sağolsun. Allah tüm yakınlarına sabır versin. Fatma Nenenin mekânı cennet olsun.

İrtibat Tel: Hüseyin Akpınar: 0442 827 20 64 / Ömer Akpınar: 0 536 454 99 46

Başsağlığı Mesajı – Osman Kaya

Gürsuda oturan ve bir süredir tedavi gören köylümüz; rahmetli Feyyaz dedenin oğlu Osman KAYA hakkın rahmetine kavuşmuştur. Başta oğulları Yüksel, Kadir, Sinan ve Orhan olmak üzere tüm yakınlarının başı sağolsun. Osman Emi?ye Allah rahmet etsin. Mekanı cennet olsun.

Cenaze, 04.01.2011 Salı günü öğle namazını müteakip Gürsu’da defnedilecektir.

Köyümüze Hösenkten Çevreyolu

Köyümüzün içine yeni bir yol yapıldı. Küçük Hösenkin Dereden yukarı devam eden yol, Hösengin Şelalesi önünden viraj aldı. Oradan Kilise tarlalarının eski harkını takip ederek, Mollagilin evlerin boynundan, Su deresine; oradan da Cellemigilin kapıdan ana yola birleşti. Yolun yapımında emeği geçenlere ve yapımda görev alan ekibe teşekkür ediyoruz.

Uzaktaki Yakınlarımız

İBB Gençlik Meclisi, Uzaktaki Yakınlarımız adlı projesiyle Adıyaman’dan sonra Erzurum’un Oltu ilçesinin İnci ve Özdere köyüne gitti. Projenin Koordinatörlüğünü yapan köylümüz Mehmet Akif Ağırman ve birkaç meclis üyesi; bot, mont, çorap, kırtasiye malzemesi ve eşofman takımından oluşan yaklaşık 750 parça malzemeyi köyümüze ulaştırdılar. Proje hakkında bize bilgi veren Ağırman, altı bölgede yedi okula gideceklerini Adıyaman’dan sonra Erzurum’a gelerek iki ili tamamlamış olduklarını sonraki il olan Mardin’e bir ay içerisinde gidileceğini söylediler. Biz de genç arkadaşlarımıza hizmetleri için teşekkür ediyor, hizmetlerinin devamını diliyoruz.

Aşure Gününüz Mübarek Olsun!

Aşure günü Muharrem ayının 10. günüdür.

1.Hz. Âdem?in tövbesinin kabul edilmesi,
2.Tufan?ın son bulup Nuh Nebi?nin gemisinin karaya çıkması,
3.Hz. İbrahim (as)?in Nemrud?un ateşinden kurtulması
4.Hz. İbrahim?e kesmesi için Hz. İsmail yerine koç ihsan edilmesi,
5.Hz. Musa?nın Firavun zulmünden kurtulması,
6.Yakub aleyhisselâmın Hz. Yusuf?a kavuşması,
7.Hz. Eyyüb?ün şifa bulması,
8.Yûnus aleyhisselâmın balığın karnından çıkması.

Bütün bunların hepsinin bugün olduğuna inanılır. Bir nevi Müslümanlar için bütün büyük günlerin sene-i devriyesi gibidir.
Bunca sevince karşılık acı bir gündür de. Çünkü Peygamberimizin sevgili torunu, Hz. Hüseyin?in Kerbala?da şehit edildiği gündür.
Bugünde içine on çeşit hububat katılarak yapılan aşura da Nuh (as) Peygamberin gemisinde son kalan erzakın karıştırılıp pişirilmesini temsil eder.
Peygamberimizin (sav) tavsiyesiyle Muharrem ayının dokuzuncu ve onuncu günleri oruç tutulur.

Yaşayan İnsan Hazineleri Ödülü Hattat Hasan Çelebi’nin

2009 yılını kapsayan Yaşayan İnsan Hazineleri ödülleri 26 Kasım?da Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı?nda gerçekleştirilen törenle verildi. Köylümüz ve hocamız Hattat Hasan Çelebi?ye Hüsn-ü Hat alanında ödül verildi. Diğer alanlardaki ödülleri ise Abdallık Geleneği?nde Neşet Ertaş, Horlatma Kaval-Dilli Dilsiz Kavallar?da Yaşar Güç, Çini Sanatı?nda Mehmet Gürsoy, Dokumacılık ve Doğal Boyamacılık?ta Emine Karadayı, Aşıklık-Zakirlik?te Veli Aykut, Bağlama?da Bekir Tekeli, Kitap Sanatı?nda Uğur Derman, Ebru Sanatı?nda ise Fuat Başar kazandı.

“Yaşayan İnsan Hazineleri” ödülleri, “Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması” sözleşmesi kapsamında, ulusal envanterin oluşturulması amacıyla 2008 yılından bu yana Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından veriliyor.

Törende Kültür ve Turizm Bakanlığı Müşteşarı İsmet Yılmaz, Anadolu Sigorta Genel Müdürü Mustafa Su, Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürü Mahmut Evkuran, Unesco Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Prof. Nabi Avcı da birer konuşma yaptılar.

Yaşayan insan hazineleri neye göre seçildi?

“Yaşayan İnsan Hazineleri” bir UNESCO projesidir. Türkiye 2006 yılında taraf olduğu Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması sözleşmesi kapsamında “Yaşayan İnsan Hazineleri” (YİH) Türkiye Ulusal Envanteri?ni oluşturmak için gerekli düzenlemeleri başlattı.

“Türkiye Ulusal Envanterinin” oluşturulmasında insan yaratıcılığının bir kanıtı olarak, değeri, kültürel ve toplumsal gelenekler içerisindeki köklülüğü, belirtilen topluluk ya da grubu temsil niteliği ve kaybolma riski temel alındı.

“Yaşayan İnsan Hazineleri” şu ölçütlere göre belirlendi:

“Ustalığını 10 yıldır icra ediyor olması, sanatını usta-çırak ilişkisi ile öğrenmiş olması, bilgi ve becerisini uygulamadaki üstünlüğü, konusunda ender bulunan bilgiye sahip olması, kişi veya grubun yaptığı işe kendini adamışlığı, kişi veya grubun bilgi ve becerilerini geliştirme yeteneği (sanatının toplumla buluşmasını sağlayacak yenilikler içermesi), kişi veya grubun bilgi ve becerilerini çırağa aktarma becerisi (bir çırak yetiştirmiş olması).”

Yeniden Merhaba

Yeniden merhaba!

Malum olduğu üzere inciköyüm.com, köyümüzün maddi ve manevi değerlerini tanıtan ve kayıt altına almaya çalışan bir “kültür sitesi” olarak bir yıl önce yayın hayatına başladı. Bir senelik yayın dönemine birçok güzellik sığdırdı. Neler yaptık, sitemizin makale ve haber arşivi bölümünden ve bir yıllık “Muhasebe”mizden bakılabilir.

Şimdi, inciköyüm.com uzun bir aradan sonra yayınına kaldığı yerden yine bir “kültür sitesi” olarak devam ediyor. Hayırlı olur inşallah.

Yayın yapmadığımız iki aylık dönemde sitemizde önemli değişiklikler yaptık. Bu değişikliklerin bir kısmı sitenin görünen yüzüyle ilgili. Sitemiz belge ve haberlerin ziyaretçiler tarafından kolayca ulaşılması esasına göre yeniden düzenlendi. Bunları siz zaten görüyorsunuz, göreceksiniz.

Görünmeyen kısımdaki değişiklikler sitemizin sürekliliği ve kurumsallaşması için önemli. Teknik çalışmalar sayesinde editörlerimiz ellerindeki belge, makale ve haberleri istedikleri yerden ve zaman hızlı bir şekilde sitemize aktarma imkânı bulabilecekler. Bu, “bir ekip işi olan inciköyüm.com”un kurumsallaşmasının da önemli bir adımıydı. Bu sayede sitemiz, yazar ve editör olarak katkıda bulunmak isteyen herkese kapısını açık tutabilecektir.

Yayına ara verdiğimiz dönemde vefat eden köylülerimiz Kahraman Aslan, İnayat Aydoğdu ve Fatma Acar merhumlara Allah’tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı diliyoruz.

Bu site sizlerin desteğiyle değer kazandı. Köylülerimizin bazısı yazısıyla, bazısı video ve fotoğraflarıyla, bazısı yorumları ve eleştirileriyle, bazısı ziyaretleriyle, bazısı da fikirleriyle destek verdi. Hatta köylümüz olmadığı halde köyümüzü seven birçok insan ziyaretçi defterine tebriklerini iletti, makale ve haberlerimize yorumlar yazdı. Yeni dönemde de bunun böyle olacağını umuyor, belge, bilgi, haber, yorum ve eleştiri desteklerinizi bekliyoruz.

Muhasebe

Değerli site sakinleri ve ziyaretçileri,

Sitemiz iNCiKöYüM.COM bu ay bir yaşını dolduruyor.

Uzun bir yılın kısa bir muhasebesini yapmak istiyorum.

Köyümüzün adını kullanarak, köylümüzün hasretlerine, ilgilerine, hatıralarına yönelik kurduğumuz bu sitede, takdirlerinizi ve beğenilerinizi kazanabildiysek ne mutlu bizlere?

Birilerinin takdir ve teveccühüne mazhar olmak sevdasında değiliz ama sizlerin bakışı bizim için bir ölçüdür. Ziyaretçilerimizin, köylülerimizin olumlu ya da olumsuz eleştirileri bize yol gösterir.

Biz bu sitede, şehirden, hayatın sorunlarından sıkılmış sizlere, bir anlık mutlu bir hatıra yaşatıyorsak site hedefinde ilerliyor demektir.

İnsan olmak, insana yönelik olmak aslında işimizi zorlaştırıyor. İnsan olmanın acziyetiyle kaş yapayım derken göz çıkarabiliyoruz; muhatap da insan olunca bazen gözü çıkan biz oluyoruz. Bundan biz şikâyetçi değiliz, insan olmaya bağlıyoruz?

Bazen ?Benim bir sitem olsa?? diye söze başlarız. Bütün isteklerimizi, özlemlerimizi, bize hoş gelen hatıraları? Her şeyi onun içine koymak, herkesle paylaşmak isteriz. Ama işin içine girince hiç de kolay olmadığını anlarız.

Her şeyden önce site hazırlamak ve yayınlamak bilgi ister, tecrübe ister ve boş vakit ister. Sonra bol bol döküman ister? Kaşık ve pilavı bir araya getirmek zor. Sonra hoşaf da ister?

Biz bunların hepsini bir araya getirmeye çalışıyoruz. Bir araya geldikçe de ürünler çıkıyor.

Şimdiye kadar neler yaptık:

Siteyi tasarlarken ?kültür sitesi? olmayı hedefledik. Köyümüzün kültürünü sanal âlemde yeniden hatırlamak istedik. Bunun için köyümüzün örfünü, âdetini, geleneğini, göreneğini bildiğimiz kadarıyla, dilimiz döndüğünce anlatmaya, yansıtmaya çalıştık.

En başta köyümüzün, Oltu?nun, Erzurum?un yüz akı büyük insan Mustafa Ağırman hocamızın yazılarını yayınlayarak sitemizi yöresel çizgilerin dışına taşıdık?

Görsel olarak, hatıralarımızı canlı tutan yaklaşık yirmi yıla yayılmış altmıştan fazla video yayınladık?

Yüzlerce fotoğrafı tozlu albümlerden indirip sunum yaptık?

Köyümüze ait bir ?sözlük? yayınladık?

Köyümüze ait arazi isimleri, çeşmeler, şiirler, türküler, öyküler yine yayınlarımız arasında olan çalışmalarımızdandı.

Bazen duyurularımız, haberlerimiz oldu. Duyuru ve haberlerde ulaşabildiklerimizi yayınladık. Ayrım yapmamaya çalıştık.

Arşiv sayfasına bakarsanız, onlarca konuyu işleyip sandığa attığımızı göreceksiniz. Kocaman bir hafıza oluşmuş. Bir yılda neler olmuş, kimler gelip kimler geçmiş?

Sitemiz için özel şahsiyetler yok; köyümüz, köylümüz ve site ziyaretçilerinin istekleri bizim için her şeyden özeldir. Onun için özel üyelik sistemi oluşturmadık. Herkese kapımızı açtık. Herkese kapı açılınca hırlısı da hırsızı da girdi; ama biz köylülerimize güveniyoruz, bizi üzmeyeceklerine inanıyoruz.

Sizden gelen döküman ve isteklere bazen cevap veremedik. Bazen isteklerinize ulaşamadık. Bazen, bilmeden ya da yanlış anlaşılmadan ya da kara kedilerin araya girmesinden dolayı sizleri küstürdük, kırdık. Bazen biz de kırıldık. Ama bu sanal dünya hiçbir zaman ağzımızın tadını kaçırmadı. Yine karşılaştığımız da gerçek dünyanın dostları, komşuları olduk. Bize de bu yakışırdı?

Ziyaretçi defterini herkese açık tuttuk, kimseden e-mail ya da üyelik istemedik. Bu da bazen suiistimale kapı araladı. ?İsimsiz? köylülerimizin hedefleri olduk. Biz, kendi sitemizde vurulduk. Keşke olmasaydı; biz, köylümüze güvenemeyecek miyiz? Kapımızı kilitli mi tutalım? Köyde herkes, komşusunun kapı bekçisidir; kapı, baca, ev komşuya emanettir. Kapı mı kilitlenir komşudan? Evet, keşke olmasaydı; tedbir almak zorunda bırakılmasaydık?

Sürç-i lisan eylediysek, üzdüysek, kırdıysak affola?

NOT: Yeni dönem için hazırladığımız projemizi inşallah yakında duyuracağız. Bu ayın yirmisinden sonra yeni dönemi başlatıyoruz. Eğer yeni dönemde olmasını istediğiniz şeyler varsa; istekleriniz başımızın üstünde. Yapabildiğimiz kadar yapmaya çalışacağız. Yapamadıklarımız için de mazur göreceğinizi biliyoruz.

Yeni dönemde yeni bir yüzle, daha aktif bir siteyle buluşmak dileğiyle?

Bayram, O Bayram Ola!

Aşımızı, ekmeğimizi, soframızı… Hüznümüzü, acımızı, yalnızlığımızı paylaştığımız; birlik ve beraberliğimizi, kardeşlik ve dostluğumuzu en sıcak şekilde hissedeceğimiz mübarek Ramazan Bayramınızı tebrik eder, mutluluklar dilerken sözü de şaire bırakıyoruz.

Can bula Cânânını
Bayram O Bayram ola
Kul bula Sultanını
Bayram O Bayram ola.

Hüzn-ü keder def ola
Dilde hicap ref ola
Cümle günah ef ola
Bayram O Bayram Ola.

Lütfi Ya Lütfü Kerim
Erişe Rahmü-Rehim
Bermurad ede fehim
Bayram O Bayram Ola.

İşfe‘ Lenâ Duası

Erzurum ramazanlarına özgü manevi zevklerden biri de teravih namazının en sonunda üç defa salavat okunduktan sonra okunan işfe‘ lenâ duasıdır. Bu sadece Erzurum ramazanlarına özgüdür. Nitekim bu günlerde Erzurumdaki tartışmalardan biri, bu duanın eski makamında okunup okunmadığıdır. Bazı Erzurumlu eğitimciler duanın orijinal makamında okunması için müezzinlere kurslar açılmasını teklif etmektedirler.

İşte biz Erzurum ramazanlarına özgü bu duayı, Hamza Emi’nin makamıyla sunuyoruz. Çünkü Ramazanda köyümüzde Hamza eminin işfe‘ lenâ okuması bir gelenektir.

Devamını oku

Oltu Yeni Bir Kültür Kompleksine Kavuşuyor

Oltu Birlik Beraberlik Vakfı, Yüksek Tahsil Erkek Öğrenci Yurdunun temel atma töreninde Oltulular ve köylülerimiz buluştu.

Törene Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, Oltu Belediye Başkanı İbrahim Ziyrek, Dr. Ender Altaş, diğer davetliler, Oltu halkı ve köyümüzden kalabalık bir grup katıldı.

Devamını oku

Cellemigilin Kapı Şenlendi

Köy nüfusunun büyük çoğunluğu kış mevsiminde şehirlerde yaşıyor. Kışın köyde kalanlar kış mevsiminde Cellemigilin kapıda selam verecek insan bulmanın zor olduğunu söylüyorlar. Yaz döneminde ise onlarca genç bir arada bulunup sohbet edebiliyor. İşte küçüğünden büyüğüne köyümüz insanları birlik ve beraberlik içinde bir arada Cellemigilin dükkanın kapısında.

Ramazanda Köyümüz Sahipsiz Değil

Köy Ağası Ahmet Ağırman İnci Köyü şenliklerinde yaptığı konuşmada yardımın önemine değinerek önemli bir teklif sundu. Buna göre açık artırmaya katılanlara Ramazan?da köyümüzde dağıtılmak üzere birer koç hediye etmelerini teklif etti. Köylüler tarafından alkışlarla desteklenen bu teklif, adeta bir hayır yarışmasına sebep oldu.

Ayrıca köy İmamımız Hüseyin Sancar?ın ricası üzerine camiye gerekli olan mermerler için şenlik alanında sponsor ilanı yapıldı. Hüsamettin Cengiz 1500 Tl?lik bağışta bulunarak cami mermerleri için sponsor oldu ve önemli bir hayra sebep oldu.

« Daha eski yazılar Daha yeni yazılar »

© 2025 iNCi KöYü